El-Nusra Ürdün’ün başkenti Amman’daki ofisi üzerinden Tel Aviv’le irtibat kurdu. İsraillilere gönderdiği mesajda, hücum başladıktan hemen sonra İsrail’in Hizbullah savaşçılarının üzerine uçaklarını göndermelerini istedi. El-Talli’ye göre bu, İsrail askerlerinin 2006’da (2. Lübnan Savaşı’nda) ödediği kan bedelinin intikamını almanın bir yolu olacaktı.”
Hizbullah’a göre İsrail kendisinin kontrolü altında / Arsel Savaşı: İsrail neden Hizbullah’ı bombalamadı?
Rhonda Ballance
Yesterdayspropehcy.com
Küdüs İbrani Üniversitesi Enformasyon Merkezi, Arsel Savaşı ve İsrail’in sessizliği hakkında bir rapor yayınladı.
Times of Israel tarafından haberleştirilen, “Ebu Malik el-Talli kime güvendi?” başlıklı rapor, Hizbullah savaşçıları ile, İsrail’den yardım ve destek alan El-Nusra Cephesi arasındaki muharebe boyunca İsrail’in “tarafsız” kalmasını sorguladı.
“Eski Nusra Cephesi’nin (Tahrir el-Şam) baş komutanı Ebu Malik el-Talli, Hizbullah’ın ona ve Arsel ve Kalamun’da büyük bir varlığı olan kendisine bağlı güçlere karşı geniş çaplı bir hücum başlatacağını birkaç haftadan beri biliyordu. Bu yüzden, Katar tarafından finanse edilen ve desteklenen Milis Kurmayı’nı bilgilendirmişti. Akabinde, Doğu Suriye’nin çöl bölgeleri üzerinden Arsel’e takviyeler ulaştı.
Fakat El-Talli orada kalmadı; El-Nusra’nın Ürdün’ün başkenti Amman’daki ofisi üzerinden Tel Aviv’le irtibat kurdu. İsraillilere gönderdiği mesajda, hücum başladıktan hemen sonra İsrail’in Hizbullah savaşçılarının üzerine uçaklarını göndermelerini istedi.
El-Talli’ye göre bu, İsrail askerlerinin 2006 yazında (İkinci Lübnan Savaşı’nda, Ed.) ödediği kan bedelinin intikamını almanın bir yolu olacaktı.”
Makalenin devamında ise şunlar söyleniyor: “Takip eden günlerde El-Nusra’nın Ürdün’deki temsilcisi İsrail ordu bakanı Avigdor Liberman’dan olumlu yanıt aldı ve Liberman El-Talli’ye, yaklaşan muharebede İsrail’in hava desteği sağlayacağı yönünde teminat verdi. Ancak işler arzulanan istikamette olmadı.”
Hizbullah’ın ikazı
“8 Temmuz Cumartesi günü Tel Aviv’deki Alman büyükelçisi, kendisine Zigmar Gabriel (Alman Dışişleri Bakanı) tarafından imzalanmış bir mektup iletmek üzere acilen Liberman’la görüşme talebinde bulundu. Mektup, Hizbullah liderlerinden birinin İsrail’deki Alman büyükelçisiyle görüşmesinin notlarını içeriyordu. Hizbullah İsrail’i çok açık bir şekilde, Arsel’de ve Kalamun’da El-Nusra Cephesi’ne herhangi bir şekilde destek verme girişiminde bulunmaması için uyarmıştı. Kaynak, şunları söylemişti: ‘Hizbullah, Doğu Lübnan’da El-Nusra’yı ortadan kaldırmak istiyor. Eğer İsrail bu muharebeye müdahale ederse, bu müdahale İsrail tarafından yapılmış bir savaş ilanı olarak görülecek ve bunu bizim yanıtımız izleyecektir.
Hizbullah, ülkesinin toprağını teröristlerin varlığından temizlemek istiyor ve herhangi bir kontrol altına alma girişimini kabul etmeyecektir. Eğer İsrail teröristler lehine araya girerse, beklenmedik misillememizle karşı karşıya kalacaktır. Artık 2006 yazında değil 2017 yazındayız ve bugünkü Hizbullah o günkü Hizbullah’tan çok farklı. Füzelerimiz, İsrail topraklarının tek bir parçasını esirgemeyecektir.’
Times of Israel, Hizbullah komutanının şu sözlerini de alıntıladı: “Sayın Büyükelçi, Hizbullah ülkenize derin bir saygı duyuyor. İsrailliler telafisi olmayan bir iş yapmadan önce vazifenizi yerine getirin ve onları bir felaketten uzak durmaları için bilgilendirin.”
Gazetenin devamla aktardığına göre İsrail güvenlik kabinesi 9 Temmuz’da yaptığı toplantıda Hizbullah’ın mektubunu ivedilikle inceledikten sonra, “oybirliğiyle Arsel’de Nusra’ya destek verme planını durdurma ve terörist Ebu Malik el-Talli’yi kendi kaderiyle baş başa bırakma kararı aldı.”