İtikâf dinî bir terim olarak genelde akıl sağlığı yerinde ve ergenlik çağına gelmiş bir Müslümanın bir mescitte ibadet/Allah’a yakınlık elde etme niyetiyle bir süre durması, itikâfta kaldığı günleri oruçlu olup gece ve gündüzlerini dua kitaplarında (Mefatih-ul Cinan ) belirtildiği gibi Kur’an, Dua ve ibadetle geçirmesi demektir. İtikâfa giren kimse, camide yer, içer, uyur ve ihtiyacı olan şeyleri mümkün olduğu takdirde camide tedarik eder. Tuvalete gitmek, abdest almak ve gerekli olduğunda gusletmek gibi tabiî ve zaruri ihtiyaçları için ise camiden dışarı çıkabilir. Bulunduğu camide cuma namazı kılınmıyorsa, cuma namazını kılmak üzere başka bir camiye gidebilir. Cenaze namazı için ise dışarı çıkamaz. Kendisine veya malına bir zarar geleceği korkusuna kapılması ya da zorla çıkarılması hâlinde başka bir camiye gitmek üzere içerisinde bulunduğu cami veya mescitten çıkabilir. Bu zorunlu hâllerin dışında camiden çıkarsa itikâfı bozulur.
Hz. Peygamberin (s.a.a) Ramazan’da ve özellikle Recep ayının 13.14.15. günleri ile son on gününde itikâfta bulunduğunu bildiren birçok hadis-i şerif vardır.
Müstehap ve Nafile olan itikâfın en azı üç gündür. Yukarıda izah edildiği şekli ile camide itikâf erkeklere mahsustur. Kadınlar ise evlerinin namaz kılmak üzere belirledikleri bir yerinde itikâfta bulunmaları daha iyidir.