Merhum Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Hacı Şeyh Hamit Turan
1951 yılında Iğdır ili, Aralık ilçesi Yukarıtopraklı Köyü’nde dünyaya geldi. Mütedeyyin bir ailenin evladı olan Turan, küçük yaşlarda Kur’an-ı Kerim okumaya merak sardı. Köylerinde okunan dini kitaplara olan ilgisi fark edilen Turan köy camii imamından Kur’an ve temel din dersleri aldı.
Türkiye’de Caferi din alimi yetiştirmenin mümkün olmadığı yıllarda Caferi din alimi sayısı oldukça azalmış, Aralık ilçe ve köylerinde din alimi bulunmadığından cenaze gibi aciliyet arz eden işlerde Iğdır’dan alim getirilir olmuştu. Bu durum nedeniyle, Turan’ın aile büyükleri ve köyün önde gelenleri dini eğitim almak için O’nu 17 yaşında İran’a gönderdi.
Eğitim Hayatı:
Turan, 17 yaşında ailesi ve akrabalarının desteğiyle İran’ın Tebriz şehrine dini eğitim almak üzere gitti. Tebriz’in meşhur ve köklü Talibiye Medresesi’nde eğitime başlayan Turan, burada 6 ay eğitim görerek Farsça’yı öğrendi.
Şah zamanında kendisine oturum izni verilmeyen Turan, İran’daki eğitimini sonlandırarak Irak’a gidip Necef’ul Eşref İlim Havzası’na katıldı. Camiatun Necef ed Diniyye Medresesi’ne giren Turan’ın Irak’taki eğitim hayatı başladı.
Necef’ul Eşref Yılları: (1968-1974)
3 yıl Camiatun Necef ed Diniyye Medresesi’nde eğitim gören Turan, 3 yıl da Darul Hikme Medresesi’nde eğitim hayatına devam etti.
Eğitim hayatı boyunca sarf, nahv, mantık, tarih, felsefe, usul, fıkıh ve ahlak dersleri alan Turan 2. yabancı dili Arapça’yı da bu süre zarfında öğrendi.
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ile Tanışması:
Camiatun Necef Medresesi’ne girdikten 3 ay sonra, gelecekte Türkiye Caferileri lideri olacak olan Selahattin Özgündüz ile burada tanıştı. Yetenek ve düşünce yapılarının yanı sıra ilime bakış açıları fazlasıyla örtüşen Turan ve Özgündüz tahsillerini birlikte sürdürmeye ve Türkiye’ye döndükten sonra da dini faaliyetlerini birlikte yürütmeye karar verdiler.
Genel derslere katılmaktan ziyade özel üstadlardan ders almayı tercih ederek kısa zamanda çok mesafe kat etmeyi başardılar.
Camiatun Necef ed Diniyye Medresesi’nin Genel Müdürü Merhum Ayetullah Seyyid Muhammed Kelanter, Türkiye şartlarını göz önünde bulundurarak bu iki gözde öğrencilerinin derslerine, eğitimlerine özel destek verip, onları daima el üstünde tuttu.
Hasanul Bekr döneminde Irak’ta bulunan Turan, 3 yılın ardından giderek gerginleşen siyasi ortam nedeniyle Necef’in banliyösünde bulunan Camiatun Necef ed Diniyye Medresesi’nden ayrılarak diğer Türkiye talebelerinin eğitim aldığı ve Hz. Ali’nin türbesinin hemen yakınında yer alan Dar’ul Hikme Medresesi’ne intikal etti.
3 yıl da burada eğitim gördükten sonra askerlik çağı gelen Turan, pasaport süresinde sıkıntı yaşaması nedeniyle Türkiye’ye döndü.
Türkiye’ye Dönüşü:
Baas Partisi’nin iktidarda olduğu, Hasanul Bekr’in Devlet Başkanı, Saddam Hüseyin’in Genel Kurmay Başkanı olduğu yıllarda Irak’ta olan Turan, zamanın en büyük dini merciileri olan Ayetullah El Uzma Seyyid Muhsin Tabatabai El Hekim, Ayetullah El Uzma Seyyid Ebul Kasım Hoi, Ayetullah El Uzma Seyyid Ruhullah Humeyni, Ayetullah El Uzma Seyyid Abdullah Şirazi gibi taklit mercilerini görerek onların huzurlarından feyzlendi. Ayrıca, Ayetullah El Uzma Seyyid Muhammed Müfti Şia, Ayetullah Seyyid İbrahim Zencani, Ayetullah Şeyh Ali Al-i İshak, Şeyh Ali Sabıqi ve bir çok üstaddan ders aldı.
Türkiye’ye döndükten sonra Aralık İlçesi Merkez Camii’ne yerleşen Turan ilçe ve çevre köylere hizmet vermeye başladı. 1974 yılında Gülten Hanım ile hayatını birleştirdi.
1975 yılında ise vatani görevini yapmak üzere askere gitti. 20 ay askerlikten sonra 1976’da terhis olarak yine Aralık ilçesi’nde dini hizmetine devam etti.
Zeynebiye Yılları:
1975-1976 yılları arasında Turan’ın yerine Aralık’ta hizmet veren Selahattin Özgündüz, Aralık’ın kerpiçten yapılan ve bir hayli yıpranmış olan camisini sökerek taş yapı bir camii inşa etti.
Turan’ın askerden dönmesi üzere Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinden davet alan Selahattin Özgündüz, zamanın en büyük dini otoritesi olan Hacı Şeyh Muhammed Ulusoy’un emri ile Taşlıçay’a intikal etti. Burada kısa zamanda büyük başarılar elde eden Özgündüz bir kitap bastırmak üzere geldiği İstanbul’a yerleşme kararı aldı. Ve 1978’de Zeynebiye Camii temeli Selahattin Özgündüz önderliğinde atıldı.
Turan, 1978’de İstanbul’da kendisini hissettiren Zeynebiye hareketinin Halkalı’daki çalışmalarına katılmak için zaman zaman buraya gelerek faaliyette bulunuyordu. 1981’de Selahattin Özgündüz’ün askere gitmesi üzere Turan, alimsiz kalan Zeynebiye Camii’ne davet edildi. Aralık’tan ayrılarak İstanbul’a yerleşen Turan, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ve Zeynebiye hareketine gönül veren Caferi alimler ile birlikte gerek İstanbul’da, gerekse İstanbul dışında dini faaliyetler göstererek bir çok caminin inşasında etkin rol aldı.
Zeynebiye hareketine bağlı kurum ve kuruluşların organizesinde aktif görevlerde bulunan Turan, son olarak Caferi toplumuna öncülük eden ve bünyesinde Caferi alimleri barındıran Dünya Caferi Alimler Birliği Kurucu Başkanlığı’nı yaptı Bu kurumun ilk kongresinde bulunduğu görevi Bağcılar İmam Ali Camii İmamı Hasan Karabulut’a devretti.
2009 yılında temeli atılan Avrupa’nın en büyük inanç ve kültür merkezi unvanını taşıyan Zeynebiye Camii Kültür Merkezi’nin tamamlanarak hizmete girmesi için çalışmalarını sürdüren Turan, Zeynebiye Camii Ä°mamı ve Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz’ün yardımcısı olması hasebiyle ağır bir sorumluluk altında dini hizmetini sürdürmekteydi…
GeçirdiÄŸi kalp krizi nedeniyle Halkalı Mehmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesinde by-pass ameliyatı olup, baÅŸarılı ameliyatın ertesi gün geçirdiÄŸi kriz nedeniyle 05.09.2015 tarihinden itibaren kronik yoÄŸunbakımda 1 yılı aÅŸkın zamandır koma halinde yatan, Zeynebiye hareketinin hamisi ve banisi, Türkiye Caferileri Lideri Åžeyh Selahattin Özgündüz’ün dâvâdaşı, Hüccetül Ä°slâm vel Müslimîn Åžeyh HAMÄ°T TURAN 10 Åžubat Cuma günü ilahi dâvete icabet etmiÅŸtir.