İkinci Bölüm
Soru 11:
Eğitim amaçlı bazı filmlerin camide, Kur’ân derslerinde katılanlara göstermenin şer’î açıdan bir sakıncası var mıdır?
Caminin, sinema filmlerinin gösterildiği bir yere dönüştürülmesi caiz değildir; ancak gerek duyulduğu ve ihtiyaç görüldüğü zaman caminin imamının muvafakatiyle bazı dini filmleri göstermenin sakıncası yoktur.
Soru 12:
Masum imamların doğum günü münasebetiyle camilerde neşelendirici müziklerin yayınlanmasının şer’an sakıncası var mıdır?
Açıktır ki, caminin özel dini bir hürmeti vardır. Dolayısıyla camiden müzik yayınlamak, onun hürmetine uygun olmazsa, haram olan eğlendirici türden bile olmasa haramdır.
Soru 13:
Sesi caminin dışına çıkan cami hoparlörlerinden istifade etmek ne zaman caizdir? Ezandan önce -hoparlörden- inkılabî marşlar ve Kur’ân-ı Kerim yayınlamanın hükmü nedir?
Komşular ve mahallede oturanları rahatsız etmeyecek vakitlerde ezandan önce birkaç dakika Kur’ân yayınlanmasının sakıncası yoktur.
Soru 14:
Merkez camiinin tanımı nedir?
Bir şehirde, bir kabileye veya çarşıya mahsus olmaksızın o şehrin halkının çoğunluğunun toplanması için yapılan camidir.
Soru 15:
Camilerden birinin, üstü örtülü bir bölümü otuz yıldır terkedilmiştir ve orada namaz kılınmamaktadır. Bu yüzden harabeye dönüşmüş ve bir bölümü de ambar yapılmıştır. 15 yıldan beri burada yerleşmiş bulunan inkılap muhafızları son zamanlarda bazı onarımlar yapılmışlar. Bu onarımların sebebi ise, bu binanın uygun olmayan durumu, özellikle tavanının yıkılmak üzere oluşuydu; ancak, bu birliklerde bulunan kardeşler caminin şer’î hükümlerini bilmediklerinden ve bilenlerin de onları aydınlatmadıklarından caminin bu bölümünde bir takım odalar yapmışlar ve bu onarımlar için çok miktarda para harcanmıştır. Şimdi binanın yapımı bitmek üzeredir. Bunu dikkate alarak şu sorulara cevap verir misiniz:
1- Bu işi yöneten ve düzenleyenler, şer’î hükmü bilmedikleri takdirde, bu iş için beytülmaldan harcanan paradan şer’an sorumlu mudurlar? Ayrıca, bu yüzden günahkâr sayılırlar mı?
2- Harcanan paraların beytülmaldan harcandığını göz önünde bulundurarak (caminin bu bölüme ihtiyacı olmadığı ve orada namaz kılınmadığı müddetçe) caminin bütün şer’î hükümlerine riayet edilerek, bu odalarda Kur’ân ve din hükümlerinin öğretimi ve caminin diğer işleri için yararlanmak caiz midir? Yoksa bu odaların yıkılması mı gerekir?
Caminin üstü örtülü bölümünde yapılan odaların yıkılarak eski hâline dönüştürülmesi farzdır. Oraya harcanan paralarda ifrat ve tefrite düşülmemişse, ayrıca bu iş bilerek yapılmamışsa ve öğrenmemekte de kusur edilmemişse, herhangi birinin sorumlu olduğu söylenemez. Caminin üstü örtülü bölümünde cami imamının denetimi altında Kur’ân-ı Kerim, din ahkâmı ve diğer İslâmî öğreti halkaları oluşturmanın ve bu bölümden dinî törenler için yararlanmanın namaz kılanları rahatsız etmediği takdirde, sakıncası yoktur. Namaz ve benzeri ibadî vazifelere zarar dokunmaması ve halk birliklerinin camide bulunmaları için cemaat imamının, bu birliklerle ve caminin diğer sorumlularıyla yardımlaşması farzdır.
Soru 16:
Birkaç cami cadde genişletme plânına girmektedirler. Taşıtların rahat hareket edebilmesi için bu camilerin bazılarının tamamen ve bazılarının da bir bölümünün yıkılması gerekiyor. Bu hususta görüşünüz nedir?
Önemsenmemesi ve göz ardı edilmesi mümkün olmayan bir maslahat olması dışında, camiyi veya caminin bir bölümünü yıkmak caiz değildir.
Soru 17:
Halkın abdest alması için camilere bırakılan su, az miktarda şahsi istifadeler için kullanılabilir mi? Örneğin, esnaflar, soğuk su olarak veya arabaya koymak için bu sudan alabilirler mi? Bu camileri belirli bir şahıs vakfetmediğinden, onun izin vermesi diye bir şey de söz konusu değildir.
Sadece namaz kılanların abdest almaları için vakfedildiği bilinmezse, örfen caminin bulunduğu mahallede komşular ve oradan geçenlerin bu gibi sudan yararlanmaları normal olursa, -ihtiyat etmek daha iyi olmasına rağmen- bu tür istifadelerin sakıncası yoktur.
Soru 18:
Mezarlığın yanında bir cami var. Müslümanlar mezarları ziyarete geldiklerinde, -örneğin akrabalarının mezarlarını yıkamak için- camiden su alıyorlar. O suyun camiye vakfolunduğu veya genel halka ait olduğu bilinmiyor. Suyun camiye vakfolmadığı, ancak abdeste ve taharet için kullanmaya tahsis edildiği takdirde bu gibi tasarruflar caiz midir?
Caminin dışındaki bir mezarı yıkamak için camiden su almak halk arasında yaygın olur ve kötü (münker) sayılmazsa, ayrıca o suyun sadece abdest veya abdest ve taharet için vakfedildiğine dair delil de olmazsa, sakıncası yoktur.
Soru 19:
Caminin onarıma ihtiyacı varsa, şer’î hâkimden veya onun vekilinden izin almak gerekir mi?
Camiyi karşılık beklemeden -kendi veya hayırseverlerin malıyla- onarmak, şer’î hâkimden izin almayı gerektirmez.
Soru 20:
Üzerinde çok zahmet çektiğim mahalle camisinde defnedilmeye vasiyet etmem caiz midir? Ben bu caminin içinde veya avlusunda defnedilmeği arzuluyorum.
Vakıf akdi okunduğunda ölünün defnedilmesi istisna edilmemişse, orada defin caiz değildir ve bu alanda vasiyetiniz geçerli değildir.






