Soru: Birkaç yıldan beridir vesveseye duçar olmuş bulunmaktayım. Bu durum, beni çok rahatsız etmektedir. Günden güne vesvesem daha da şiddetlenerek her şeyden şüphe eder hale geldim. Hayatım sanki şüphe üzerine kurulmuştur. Çoğunlukla da yiyecek maddeler ve ıslak eşyalar hususunda şüpheye düşüyorum. Bu nedenle, diğer normal insanlar gibi hareket edemiyorum. Bir yere gittiğimde ayağımın terlediğini ve necise değmesi sonucu, necis olacağını düşünerek hemen çorabımı çıkarıyorum ve hatta halı üzerinde oturamıyorum. Oturduğumda da elbiseme halı tüyleri yapışmaması ve onu suyla yıkamak zorunda kalmamak için, her zaman üstümü çırparak halının üzerinden kalkıyorum. Şimdi; artık bu işlerimden utanıyorum. Her zaman rüyamda maneviyatlı birisini görüp ona derdimi söylemeyi arzu ediyorum. Bu konuda bana yol göstermenizi rica ediyorum.
Cevap: Taharet ve necaset hükümleri, ilmihal kitaplarında açıklanmıştır. Şeriatın necis olduğuna hükmettiği ve insanın kesin olarak bildiği şeyler dışında her şey şeriatça temizdir. Bu durumda, vesveseden kurtulmak için rüya görmeye veya mucize olmasına gerek yoktur. Sadece mükellefin kendi şahsî düşüncelerini bir kenara atarak mukaddes İslâm şeriatına inanıp onunla amel etmesi ve necis olduğunu kesin olarak bilmediği şeyleri necis saymaması gerekir. Kapının, duvarın, halının, kullandığınız diğer eşyaların necis olduğunu nereden biliyorsunuz? Üzerinde yürümekte olduğunuz veya oturmakta olduğunuz halının tüylerinin necis olduğunu ve onun çorabınıza, elbisenize ve bedeninize sirayet edeceğini nereden biliyorsunuz? Velhasıl; bu halinizle vesveseye önem vermeniz caiz değildir. Vesveseye itina etmemeye çalışmanız ve vesveseye itina etmemeye devam etmeniz inşaallah kendinizi vesvesenin pençesinden kurtarmaya yardım edecektir.
Seyyid Ali Hamanei