İran’daki son olaylara işaret eden Rızai, “Olup bitenler ABD’nin yanı sıra, İslam İnkılabı düşmanları ve Şah rejimi yanlılarının yeni senaryosudur” dedi.
Rızai, sözlerini şöyle devam etti: Birkaç ay önce IKBY’nin merkezi Erbil’de, ABD İstihbarat Servisi (CIA) İran Masası Sorumlusu’nun yanı sıra Saddam’ın oğlunun büro başkanı Kasi, Barzani’lerin temsilcisi Hani Telfa, Suudiler ve İslam İnkılabı karşıtlarının temsilcileri arasında bir oturum gerçekleşti. Burada İran’daki projenin tarihi belirlendi ve Aralık ayı sonuna kadar siber ortamdan başlatılması gerektiğini ve Şubat’ta Tahran hükümetini devirme aşamasına vaırlması gerektiğini belirlediler. Bu sözde operasyona da “Etkin Yakınsama Stratejisi” adı verildi. Bu komplonun ilk hazırlıklarına iki ila üç yıl önce Suudi Arabistan’lı güvenlik görevlilerinin Paris’te düzenlenen İslam İnkılabı Karşıtı Forumu’na katılmasıyla başlatıldı.
İranlı üst düzey yetkililerin yaşanan olaylarla ilgili gösterdiği tutumları hakkında Rızai, “Olayların başında yetkililer arasında iyi bir fikir birliği oluştu ve düşmanların hayal kırıklığına uğratılmasına neden oldu. Düşmanlar herşeyi iç siyasi gruplara atabileceklerini ve böylece ülkenin yönetimini zayıflatabileceklerini düşünüyorlardı, fakat ülkede iyi bir beraberlik ve hemfikirlik ortaya çıktı” ifadelerinde bulundu.
Muhsin Rızai, ABD’nin müdahaleci tavrına tepki göstererek, şunları kaydetti: 40 yıldır Amerika ilerlememizi engelliyor, onlara tazminat davası açmalıyız. ABD müdahaleci tavrıyla verdiği tüm zararları karşılamalı. Eğer ABD hükümeti çirkin girişimlerinden geri dönmezse kötü sonuçlar olacaktır. Bundan sonra davranışımızı değiştireceğiz ve ABD’nin ülkemize herhangi bir müdahale yapmasına veya zarar vermesine asla izin vermeyeceğiz.
Muhsin Rızai sözlerinin bir kısmında da, bugünkü Düzenin Yararını Teşhis Konseyi toplantısında ülkedeki son gelişmeler başta olmak üzere yetkililerin birliği ile vatandaşların sorunlarının çözümü üzerinde durulduğunu aktardı.