Ä°mam Ali Rıza (a.s), Ehl-i Beyt imamlarımızın sekizincisi ve yedinci imamımız Ä°mam Musa Kazım’ın oÄŸlu, yüce Allah’ın kendilerinden her türlü kötülüğü giderip tertemiz kıldığı Peygamber hanedanıdır.
Ehlibeyt ki, Kur’ân’dan ayrılmayan ağır/paha biçilmez emanettir. Onlara ve Kur’ân’a birlikte sarılan kimse sapmaz. Onlar, binenin kurtulduÄŸu, binmeyeninse boÄŸulduÄŸu kurtuluÅŸ gemisidirler.
Resulullah’ın (s.a.a), doÄŸumunu müjdelediÄŸi bu büyük Ä°mam, Abbasî halifesi Mansur zamanında ve dedesi Ä°mam Cafer Sadık’ın (a.s) ÅŸehit edilmesinden sonra dünyaya geldi. KureyÅŸ’in en saygın evlerinden birinde, HaÅŸimi-Alevi ailesinde, imamet ve ÅŸahadet yuvasında büyüdü.
Ä°mam Rıza (a.s) babası Ä°mam Kâzım’ın (a.s) ile birlikte üç dönem yaÅŸadı. Bu dönemlerde AbbasoÄŸulları halifelerinden Mansur, Mehdi, Hadi ve Harun ReÅŸid’in hükümdarlıklarına tanık oldu. Bunlar ki, bu ulu ailenin nurunu söndürmek için hiçbir çabadan kaçınmıyorlardı.
İmam Rıza (a.s), İslami siyaset sahnesine o dönemde İslam tarihinin tanık olduğu en parlak siyasi bir şahsiyet olarak doğdu.
Ä°mam Rıza (a.s), siyasî tavır alışlarında sarsılmaz bir sertliÄŸe sahipti, alabildiÄŸine açıktı. Abbasî halifelerinin en zekisi, en kurnazı Me’mun’un baÅŸvurduÄŸu iÄŸrenç, bir o kadar da sahte yöntemlerin hiçbiri onu yanıltamadı.
Me’mun, Alevi (Ehlibeyt soyuna mensup seyyitlerin) ayaklanmanın Abbasi ÅŸahlarının tahtını sarstığı bir dönemde, onu, önce halifelik için aday göstermiÅŸ, sonra da veliaht olmayı kabul etmesini dayatmıştı.
Me’mun’un hiç de iyi niyetli olmayan bu yöntemleri ve gerekçeleri Ä°mam Rıza (a.s) tarafından bilinmiyor deÄŸildi. Aynı ÅŸekilde içinde yaÅŸadığı dönemin özel koÅŸullarından da habersiz deÄŸildi. Veliahtlığı kabul etmek zorunda bırakılmıştı; ama veliahtlığı kabul etmeye zorlandığı sırada, Me’mun’un gerçekleÅŸeceÄŸini umduÄŸu nice altın fırsatın elinden kaçmasını saÄŸlamıştı. Buna karşılık Ä°mam Rıza (a.s), veliahtlığın kendisine saÄŸladığı bu altın fırsatı, en güzel ÅŸekilde deÄŸerlendirdi. Bu fırsatı, Ä°slâm’ın gerçek alametlerini yaymak, Ehl-i Beyt (a.s) mezhebinin temel prensiplerini yerleÅŸtirmek için kullandı ve o dönemde yaygın olan bütün sapkın düşünce akımlarına ve mezhebî eÄŸilimlere meydana okudu.
Nihayet Me’mun, Ä°mam Rıza’nın (a.s) yönetim mekanizmasının tam merkezinde bulunmasının, kendisi ve yönetimi için ne büyük bir tehlike oluÅŸturduÄŸunu fark etti. Ehlibeyt sevgisi esasındaki çizginin geliÅŸtiÄŸini, belirginleÅŸtiÄŸini ve iyice kökleÅŸtiÄŸini de gördü. Artık batıl kıstasları uyarınca, Ä°mam’ın ÅŸahsını ortadan kaldırmaktan, alçakça bir yöntemle suikast düzenlemekten baÅŸka çare yoktu.
Sonunda bu büyük İmam, risaletin, İslami anlayışa dair hak mezhebin temellerini derinlere attıktan, onu kitlelere tebliğ ettikten sonra 29 Sefer H. 203 de şehit edildi. Bu arada ileri görüşlü âlimler kuşağını da yetiştirmişti. Bu âlimler, İslâm ümmetinin Abbasî halifeliğinin egemenliği altında yaşadığı bu zor dönemde hidayet meşalesinin taşıyıcıları oldular.
Ä°mam Rıza’nın (a.s) ilim medresesi, sayıları üç yüzü bulan yıldız âlimler mezun verdi.
Türbesi İranın Meşhed şehrinde bulunmakta ve yılda milyonlarca Ehl-i Beyt dostları imamı ziyaret etmekteler.
Caferi Alimler BirliÄŸi (Câbir) olarak Ehl-i Beyt imamlarımızın sekizincisi olan masum, mazlum ve garip imamımızın Åžehadetlerinden dolayı baÅŸta zamanımızın imamı Hz. Ä°mam Mehdi’ye ve tüm Ehl-i Beyt dostlarına baÅŸsaÄŸlığı ve taziyelerimizi bildiririz.