İmam Rıza (a.s) Doğum Gününde Anıldı
Ehl-i Beyt İmamlarının sekizincisi Horasan Şahı Hz. İmam Rıza (a.s) ve O’nun kız kardeşi Hz. Masume (s.a)’nin kutlu viladetleri, Başakşehir İmam Rıza Camii’nde kutlandı.
11 Haziran 2022 Cumartesi günü akşam namazından sonra başlayan Viladet programına, Türkiye Caferileri Lideri Selahttin Özgündüz, Caferi Âlimler Birliği, CAFERİDER, ZHGM, İFA Spor Kulübü, ATADER, Zehra Ana Derneği, siyasi parti temsilcileri, Camii derneklerimiz, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve İstanbul’un dört bir yanından gelen Ehl-i Beyt âşıkları akın etti.
Viladet programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından, Ehl-i Sünnet âlimi Metin Çirtçi’nin Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından, İmam Rıza Camii Âlimi Ş. İbrahim Şeren katılımcılara hoş geldiniz konuşması yaptı.
Ehl-i Beyt şairi Seyyid Kamil Huseyni’nin okuduğu şiirler, Uğur Ali Tuncay ve Tibet Aktaş’ın seslendirdiği methiyeler viladet programında coşku dolu anlar yarattı.
Türkiye Caferileri Lideri Özgündüz’ün konuşması
Program, Türkiye Caferileri Lideri Sayın Selahatin Özgündüz’ün konuşmasıyla devam etti. Özgündüz, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmasında; “ Şah-ı Horasan İmam Rıza (a.s)’ya ‘Rıza’ adının verilmesinin sebebi, ümmetin tamamının kendisinden razı olmasından dolayıdır. İmamlarımızın her bireri kendi döneminde bütün Ümmet-i Muhammed’in sığınağı ve mercii ola gelmiştir. Bugün de Ehi Beyt imamları bütün Ümmet-i Muhammed’in sevgilisidir. Ama Süfyaniler ve Mervaniler her zaman bu ümmetle muhalefet ederek, Allah’ın diniyle savaşmışlardır. Bizler eğer Ehl-i Beyt şiası isek, bu ümmetin birliği ve dirliği hepimizin birincil hedefi olmalıdır. Gayretimizin büyük bir bölümünü bu yönde sarf etmeliyiz. On iki imamımız, Ümmet-i Muhammed’in birliği için en büyük hassasiyeti göstermiş ve bunu bizlere tavsiye etmiştir.
Ben yarım asırdır ömrümü ve gayretimi Ümmet-i Muhammed’in birliği için vakfettim. Bizlere kitabımız Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ve Ehl-i Beyt böyle öğretmiştir. Bu din hiçbir zaman içtihat farklılıklarını düşmanlık saymamıştır. Öyle inanıyorum ki, ben bu imtihandan yüzü ak olarak çıktım. Öncelikle herkes kendi aile birliğini oluşturduktan sonra, diğer kardeş gruplara giderek gelin bir olalım demelidir. Mesela Şia toplumu bir midir? Şia toplumu bu konuda üstüne düşeni yapmış mıdır? Ben bu konuda şahsım adıma her şeyi yaptığıma inanıyorum.
Ben bir zamanlar yalnızdım ve aile birliğini sağlamak için oradan oraya koşturuyordum. O zorlu şartlara rağmen, o birliktelik sağlanmıştı. İslam’ı dava edinen müminler arasında bir birliktelik vardı. Sonra ne oldu da, sizi ne ile ikna ettiler de, bizler ayrıyız diyebiliyorsunuz? Kimse de bu sözlere karşılık demedi ki, sen hangi dine ayrıldın? Ayrılıktan bahseden gafile sordunuz mu hiç bu ne ayrılığıdır diye? İmamımız mı, dinimiz mi, kitabımız mı, kıblemiz mi, yolumuz mu ayrı? İtirazın nedir? Bunu deme hakkını kendinde nasıl görebiliyorsun? Bunları söyleyen dilin lal olsun, ağzın kırılsın senin! Bunu söyleyenler ya çok nâdandır, ya satkındır ya da patronları öyle istiyordur. Kimi kimden ayırıyorsunuz? Allah’ın en nefret ettiği ümmet modeli budur.
Dostlarım, İmam Rıza (a.s)’a selam olsun…
Birliğinizi bozdurtmayın. Sizler bu birlik sayesinde aziz ve saygın bir topluluksunuz. Dünyada en etkin ve en doğru Aşura Matem Merasimi’ni sizler gerçekleştiriyorsunuz. Bu birlikteliği bozmak isteyen gafiller İmam Hüseyin (a.s)’in kanlı gömleğini parçalıyor, hala bunu anlamıyor musunuz? Bizlerin ömrünü vakfettiği şeyler ortadadır. Allah’ın yücelttiğini kimse düşüremez ve düşürdüğünü de kimse yüceltemez! Benî Ümeyye İmam Ali (a.s) hakkında ne iftiralar, ne hakaretler etmedi, sonuç ne oldu peki, Ümmet-i Muhammed’in nezdinde Benî Ümeyye melundur, İmam Ali (a.s) ise Şah-ı Velayettir. Birliğimiz vazgeçilmezimizdir. Bu mektep adına bir taş üstüne taş koymayanların bir kelime bile laf etmeye hakkı yoktur. O diller lal olsun ki, Ümmet-i Muhammed’in arasına tefrika sokuyor. Vesselam…” dedi
Özgündüz’ün konuşmasının ardından anma programı pasta kesimi ve verilen ihsan yemeği ile son buldu.