CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Katar krizinin aşılmasına yönelik çabaların baÅŸka baÄŸlamda deÄŸerlendirmeye çalıştığını ifade ederek, “Özellikle bazı sosyal medya mecralarında, bazı basın kuruluÅŸlarında algı yaratılmaya çalışılıyor” dedi.
CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Arap Gazeteciler Evi DerneÄŸi’nin düzenlediÄŸi iftar yemeÄŸine katıldı. Yemekte bir konuÅŸma yapan Kalın; “Katar krizinin aşılmasına yönelik çabalarımızı bir baÅŸka baÄŸlamda deÄŸerlendirmeye çalışan, bunun üzerinden Türkiye karşıtı bir kampanya yürütmeye çalışan bazı çevrelerin olduÄŸunu biliyoruz. Özellikle bazı sosyal medya mecralarında, bazı basın kuruluÅŸlarında algı yaratılmaya çalışılıyor” dedi.
Arap Gazeteciler Evi DerneÄŸi, Yenibosna’da bulunan bir otelde Türk ve Arap gazetecilere iftar yemeÄŸi verdi. YemeÄŸe katılan CumhurbaÅŸkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, iftar saatinden önce konuÅŸtu.
“KRİZİN BAÅžINDAN İTİBAREN BÜTÜN TARAFLARLA TEMAS İÇİNDE OLDUK”
Körfez ülkeleri ile Katar arsında yaÅŸanan krizi deÄŸerlendiren Kalın, “BildiÄŸiniz gibi Katar ile dört Arap ülkesi arasında baÅŸlayan kriz 15-20 gündür devam ediyor. Bu kriz ortaya çıktığı andan itibaren biz bütün taraflarla temas halinde olduk. Suudi Arabistan, BirleÅŸik Arap Emirlikleri ve Kuveyt’le ve Katar’la. Bu krizin çözülmesi ve tansiyonun düşürülmesi için çok yoÄŸun bir giriÅŸimimiz oldu. Sayın CumhurbaÅŸkanımız konu ile ilgili olarak 20’ye yakın telefon görüşmesi yaptı, çeÅŸitli bölge ve dünya liderleri ile temasları oldu. İki dost, iki kardeÅŸ, iki müttefik birbiriyle ihtilafa düştüğünde, birbiriyle gerilip, mücadele ettiÄŸinde siz buna nasıl tepki verirsiniz? Elbette bu gerilimin giderilmesi için bir çaba sarf edersiniz. Biz de bu gayretle krizin başından itibaren bütün taraflarla temas içinde olduk. Katar’a karşı uygulanan ambargonun , Katar’daki insanların günlük yaÅŸamlarını etkilemeye baÅŸladığını gördüğümüz andan itibaren, insani yardımlar noktasında hem kurumlarımız hem sivil toplum kuruluÅŸlarımız harekete geçti. Bunun son derece insani bir çaba, tepki olduÄŸunu ifade etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Kalın sözlerinin devamında krizin ancak müzakere yoluyla çözüleceÄŸini belirterek, “Bu süreç içinde Suudi Arabistan’ın çok özel bir yerinin olduÄŸunu CumhurbaÅŸkanımız ifade ettiler. Suudi Arabistan’ın bu krizin aşılmasında oynayacağı çok önemli bir rol bulunmaktadır. Çünkü Suudi Arabistan körfez bölgesinin en güçlü ülkesi olarak krizin müzakere yoluyla çözülmesinde çok önemli bir rolü var. Sayın Kral’ın gayretlerini esirgemediÄŸini biliyoruz. İnÅŸallah önümüzdeki günlerde bir takım somut sonuçlar alma imkanımız olacaktır. Bu süreç içerisinde Kuveyt Emiri’nin takdire ÅŸayan giriÅŸimleri oldu. Olayın ilk ortaya çıktığı andan itibaren kendileri de bu durumdan memnun olmadıklarını,  bu krizin mutlaka müzakere yoluyla çözülmesi gerektiÄŸini ifade ettiler.” dedi.
“BİR ÜLKEYİ TERÖRE DESTEK VERMEKLE SUÇLAMAK ÇOK CİDDİ BİR İDDİADIR”
“Tabi ortaya atılan iddialar hafife alınacak iddialar deÄŸil. Bir ülkeyi teröre destek vermekle suçlamak çok ciddi bir iddiadır” diyen Kalın, sözlerine şöyle devam etti: İddia sahiplerinin de bunu ispatlayacak delilleri ortaya koyması beklenir. Bu konuda Katarlı yetkililerinin de bu iddiaları ciddiye aldıklarını ama birtakım deliller beklediklerini de biliyorum. Aynı ÅŸekilde terör örgütleri dediÄŸiniz zaman ÅŸahısları ya da kurumları terör listesine almanın belli bir kriterinin olması gerekir. Bunu çok keyfi bir ÅŸekilde yaparsanız inandırıcılığınızı yitirirsiniz. Özellikle bu terör örgütleri listesinin hazırlanması konusunda BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin kriterlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
“MEDYA SAVAÅžLARI HİÇBİRİMİZE FAYDA GETİRMEZ”
“Katar krizinin aşılmasına yönelik  çabalarımızı bir baÅŸka baÄŸlamda deÄŸerlendirmeye çalışan, bunun üzerinden Türkiye karşıtı bir kampanya yürütmeye çalışan bazı çevrelerin olduÄŸunu biliyoruz” diyen Kalın sözlerini ÅŸu cümlelerle sürdürdü: Özellikle bazı sosyal medya mecralarında bazı basın kuruluÅŸlarında algı yaratılmaya çalışılıyor. Katar krizinin çözümde bu sürece katkı sunmayan, tahrik edici, germeyi ve fitne, fesadı hedefleyen açıklamaları kabul etmediÄŸimizi ifade etmek istiyorum. Sayın CumhurbaÅŸkanımızın bu konudaki açıklamaları çok nettir. Bu tür algı operasyonlarına karşı hepimiz teyakkuz içerisinde olalım. Medyanın burada büyük bir sorumluluÄŸu var. Medya savaÅŸları hiçbirimize fayda getirmez. Yürüttüğümüz diplomasinin hassasiyeti dikkate alındığında bunu sadece bölge insanlarının düşmanlarını sevindireceÄŸini akılda tutmamız gerekiyor. Dolayısıyla herkes açıklama yaparken, yazarken, manÅŸet atarken bu hassasiyetleri dikkate almalıdır.