Ahlak, “holk” kelimesinin çoğuludur. Deruni ve ruhi sıfatların tamamına ahlak denir. İnsanda alışkanlık haline gelmiş güzel davranış ve ruhi sıfatlara güzel ahlak denir. Örneğin diş fırçalamak, cömertlik ve yardım severlik gibi. Yani insanın içinden gelen ve alışkanlık haline gelmiş olan, üzerinde düşünmesine dahi gerek duymadan göstermiş olduğu eylemdir.
Ahlak iki kısımdır; toplumsal ahlak ve bireysel ahlak. Bu ikisi de birbirine bağlıdır. Ahlak aynı zamanda iyi ahlak ve kötü ahlak olarak da ikiye ayrılır. Biz bu yazımızda bireysel ve iyi ahlakı konu etmekteyiz.
Güzel ahlak evrensel bir değerdir ki hiçbir zaman eksilmez, zaman aşımına uğramaz. Her zaman, her yerde tazeliğini ve değerini korur. Güzel ahlaka sahip olmak büyük bir erdemdir.
Hz. Muhammed (s.a.a.) şöyle buyurmuş: Ben güzel ahlakı tamamlamak için peygamberliğe seçildim.
“İnnema buistu li utemmime mekarimel eğlag”.
Hz. Muhammed (s.a.a.) yüce İslam dinini bir cümlede özetlemiş ve şöyle buyurmuştur: İslam dini güzel ahlaktan ibarettir.
“El islamu husnul ğolgi”
Kedisi güzel ahlak abidesi olan yüce peygamber hakkında Allah (c.c) şöyle buyurmuştur: (Ey peygamber) şüphesiz ki sen büyük ahlak üzeresin.
“ İnneke le ala ğuligin azim”
İmam Hasan (a.s.) babası Hz. Ali’den şöyle nakletmiştir: Güzellerin en güzeli, güzel ahlaklı olmaktır.
“inne ehsenel hesen el ğolgul hesen”
Güzel ahlakın en mükemmel örneği olan Hz. Peygamberden güzel ahlak örnekleri:
İsraf ve teşrifattan uzak çok, sade yaşardı. Şahsi işlerini kendisi yapardı. Örneğin, ayakkabısını kendisi yamardı. Sade bir hasır üzerinde yatardı. Sofrasında iki çeşit yemek bulundurmazdı, genelde arpa ekmeyi yerdi veya hurma ile su içerdi bazen de süt içerdi.
Hz. Ebuzer diyor ki peygamber şöyle buyurdu: Eğer ben isteseydim rabbim Mekke şehrini benim için altın yapardı ama ben bir gün aç kalıp ona dua etmeyi ve bir gün de tok olup ona şükretmeyi O’ndan istedim.
İmam Caferi Sadık Peygamber Efendimiz hakkında şöyle buyurmuş:
1. Çocukluğundan beri işlerinde düzenliydi ve saçını tarardı.
2. Sürekli temizdi ve temiz gezerdi.
3. Yalan ve kötü sözler söylemezdi.
4. Boş yere gülmezdi.
5. Hiçbir zaman gururlanmazdı ve her zaman mütevazıydi.
6. Hiç kimseye eliyle diliyle ve davranışıyla eziyet etmezdi.
7. Her zaman sabırlı, olgun, sır saklayan ve emanete sadık biriydi.
8. Çok zeki ve çok azimliydi.
9. Sürekli tefekkür halinde olmasına rağmen dudaklarından tebessüm eksik olmazdı.
10. İnsanları (her yapmış olduğu) hatalarından dolayı sorgulamazdı.
11. Sürekli Allah’ı zikrederdi. (Örneğin oturduğu her mecliste ne kadar az oturmuş olda da 25 defa istiğfar ederdi. Her gün en az yetmiş defa “ esteğfirullahe ve etubu ileyhi” derdi. Gecenin çoğunu ibadetle geçirirdi; namaz kılar, dua eder ve Kuran okurdu.)
12. Kesinlikle ağzından küfürlü laflar çıkmazdı.
13. Güzel kokular kullanırdı. Her zaman dişini fırçalardı.
14. Herkesten önce o selam verirdi.
15. Yeni ve eski demeden kendine uygun olan her elbiseyi giyerdi.
16. Yılın çoğu günlerini oruç tutarak geçirirdi.
17. Kendi şahsi işlerini kendisi yapardı.
18. Puttan (batıldan) nefret ederdi.
19. Meclise girdiğinde nerde boş yer bulursa orda otururdu.
20. İhtiyaç sahiplerine yardım ederdi.
21. Hiç kimsenin lafının arasına girmezdi.
22. Sofraya gelen hiçbir şeyi küçümsemezdi ve ona kanaat ederdi. (Acıkmadan yemek yemezdi, yemekten önce ellerini yıkardı, yemekte acele etmezdi ve doymadan çekilirdi. Bismillah ile başlar yedikten sonra şükrederdi.)
23. Hasta ziyaretine giderdi ve cenaze törenlerine katılırdı.
24. Özür dileyenin özrünü kabul ederdi.
25. Konuşurken açık ve net konuşurdu.
26. Bazen güzel ve ölçülü şaka yapardı.
27. Çocukları severdi.
28. Hiç kimseyi küçümsemezdi.
29. Kendisine karşı yapılan hatayı affederdi ama Allah’ın kanunlarını çiğneyeni affetmezdi. (Yani kanunun üstünlüğü herkes için geçerliydi.)
30. Hiç kimsenin önünde ayağını uzatmazdı.
Allah’ım âlemlere rahmet Peygamberine bir nebze de olsa benzemeyi bu aciz kuluna ve cümlemize nasip eyle.