Mübarek Ramazan ayının son günlerini yaşadığımız bu günlerde İslam ümmeti için en az Ramazan orucu kadar önem verilen ve hummalı bir telaşın göze çarptığı mevzu Fitre Zekatı konusudur. Fitre Zekatı hükümlerini Ayetullah el-Uzma Vahid Horasani’nin risalesinden sizler için iktibas ettik.
FİTRE ZEKÂTI (FITIR SADAKASI)
2008- Bir kimse Ramazan bayramı akşamı, güneşin batmasından kısa bir zaman önce bile olsa, baliğ, akıllı olur, fakir ve köle de olmazsa, kendisi ile geçimini sağlamakla yükümlü olduğu kimseler için fitre olarak kişi başına, buğday, arpa, hurma, kuru üzüm, pirinç veya mısır gibi yiyecek maddelerinden yaklaşık üç kilogram müstahak olan birine vermesi gerekir. Farz ihtiyat gereği kendi şehrinde genellikle kullanılan yiyeceklerden vermelidir. Bunlardan birinin kıymetini para olarak ödemek de yeterlidir. Ve farz ihtiyat gereği Ramazan bayramı akşamı güneş batma zamanında baygın olan kimse fitre zekâtını vermelidir.
2009- Kendisi ile aile fertlerinin yıllık masrafına yetecek miktarda ne malı ne de bir kazancı bulunmayan kimse, fakir sayılır ve onun fitre zekâtı vermesi farz değildir.
2010- Bayram gecesi güneş batarken, ekmeğini yiyenlerden sayılan kimselerin fitresini vermek insanın üzerine farz olur. İster bunlar küçük olsun ister büyük, Müslüman olsun kâfir olsun, nafakasını temin etmekle yükümlü olduğu kimselerden olsun veya olmasın, kendi oturduğu şehirde olsunlar veya başka bir şehirde, fark etmez.
2011- Başka bir şehirde olup, ekmeğini yiyenlerden sayılan kimseyi, malından kendi fitre zekâtını vermesi üzere vekil tayin eden kimse, vekilin kendi fitresini vereceğinden emin olursa, onun fitresini kendisinin vermesi gerekmez.
2012- Bayram gecesi güneş batmadan önce ev sahibinin rızasıyla evine gelip, fitre zekâtı farz olma vaktinde onun ekmeğini yiyenlerden sayılan misafirin fitre zekâtı, ev sahibine farz olur.
2013- Ramazan Bayramı gecesi güneş batmadan önce ev sahibinin rızası olmadan evine gelip, bir müddet onun yanında kalan bir misafirin fitresini farz ihtiyat gereği hem ev sahibinin ve hem de misafirin vermesi gerekir. Bu ihtiyat birisinin geçimini temin etmeye mecbur edilen hakkında da riayet edilmelidir.
2014- Bayram gecesi güneş battıktan sonra gelen misafirin fitresini vermek, güneş batmadan önce davet edilse ve iftarını da gittiği evde açmış olsa bile, ev sahibinin üzerine farz değildir.
2015- Ramazan Bayramı gecesi güneş battığı sırada deliren kimsenin fitre vermesi farz değildir.
2016- Güneş batmadan önce bulûğ çağına eren çocuk, iyileşen deli veya zengin olan fakirin, belirtilen diğer şartlarının bulunması durumunda, fitre zekâtını vermeleri vaciptir.
2017- Bayram gecesi güneş battığı sırada üzerine fitre vermek farz olmayan bir kimse, bayram günü öğlen namazı öncesine kadar fitrenin vacip olma şartlarına kavuşursa, fitre zekâtını vermesi ihtiyat gereği müstehaptır.
2018- Ramazan Bayramı gecesi güneş battıktan sonra Müslüman olan bir kâfirin fitre vermesi gerekmez. Ama Şia olmayan bir Müslüman, ay göründükten sonra Şia olursa, fitre vermesi gerekir.
2019- Yalnızca üç kilogram buğday ve benzeri bir şeye sahip olan kimsenin fitre vermesi müstehaptır. Hatta geçimlerini sağlamakla yükümlü olduğu ailesinin de fitresini vermek istediği takdirde, elindeki o üç kiloluk yiyecek maddesini fitre zekâtı niyetiyle aile fertlerinden birine verir, o da aldığını fitre olarak niyet edip, bir diğerine verir. Böylece el ele ailenin son ferdine kadar dolaştırırlar; ama son kişi bunu fitre niyetiyle kendilerinden olmayan başka bir fakire verirse, daha iyi olur. Fakat onlardan biri küçük çocuk olursa, velisi kendisi için almalıdır ve kendisine aldığı bu malı fitre niyetiyle çocuğa vermelidir, eğer çocuk için almış ise farz ihtiyat gereği onu başkasına vermemelidir.
2020- Güneş battıktan sonra dünyaya gelen çocukla, ev sahibinin ekmeğini yiyenlerden sayılan kişi için fitre vermek farz değildir. Ancak, güneşin batmasından bayram günü öğleye kadar insanın ekmeğini yiyenlerden sayılan kişi için fitre vermek müstehaptır.
2021- Birisinin ekmeğini yiyenlerden sayılan kimse, güneş batmadan önce başka birinin ekmeğini yiyenlerden olursa, onun fitresi ekmeğini yemekte olduğu ikinci kimse üzerine farzdır. Meselâ, babasının evinde olan bir kız, güneş batmadan önce evlenerek kocasının evine giderse, fitresi kocasının üzerine farz olur.
2022- Fitresi başkası tarafından verilmesi gereken kimsenin, kendisinin fitre vermesi gerekmez.
2023- Eğer fitresini vermek başka birinin üzerine farz olur, o da vermezse, fitre zekâtının vacip olma şartlarına sahip ise müstehap ihtiyat gereği kendisi vermelidir.
2024- Fitresini vermek başka birine farz olan kimse, kendi fitresini verse bile, bu fitre, onu vermekle yükümlü olan kişinin üzerinden düşmez.
2025- Kocası tarafından nafakası karşılanmayan bir kadın, eğer bir başkasının ekmeğini yiyenlerden sayılırsa, fitresi onun üzerine farzdır. Ancak başkasının ekmeğini yiyenlerden sayılmazsa, fitrenin farz olma şartları kendisinde bulunduğu takdirde fitresini kendisi vermelidir.
2026- Seyit olmayan kimse, seyit olan birisine fitre veremez. Hatta fitresini vermekle yükümlü olduğu seyidin fitresini de başka bir seyide veremez.
2027- Anne ya da sütanneden süt emen çocuğun fitresi, anne veya sütannenin ihtiyaçlarını karşılayan kimseye farzdır. Ancak anne veya sütanne, kendi ihtiyaçlarını çocuğun malından karşılıyorlarsa, çocuğun fitresi kimsenin üzerine farz olmaz.
2028- Bir kimse, ailesinin ihtiyaçlarını haram maldan karşılasa bile, onların fitrelerini helâl maldan vermelidir.
2029- İnsan, bir kimseyi ecir tutar ve anlaşmada onun masraflarını karşılamayı şart koşarsa, eğer şartına amel ederse, fitresini de vermesi gerekir. Ancak nafakası olarak değil de yalnız onun ihtiyaçlarına yetecek miktarda belirli bir ücret vermeyi şart koşarsa, ister ücret olarak versin veya başka bir isimle versin örneğin, ihtiyaçlarını karşılaması için bir miktar para verirse, ecir olan kimsenin fitresini vermek onun üzerine farz olmaz.
2030- Bayram gecesi güneş battıktan sonra ölen kimsenin kendisinin ve ailesinin fitresi, miras olarak bıraktığı maldan verilmelidir. Fakat bir kimse güneş batmadan önce ölürse, onun ve ailesinin fitresini terekeden vermek farz değildir.
FİTRE ZEKÂTIYLA İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER
2041- İnsan, fitre zekâtını abdest hükümlerinde açıklandığı gibi kurbet kastıyla, yani âlemlerin Rabbinin emrini yerine getirmek için ve ihlâs ile vermeli, onu verdiği zaman da fitre zekâtı vermeği niyet etmelidir.
2042- Fitreyi ramazan ayı girmeden önce vermek caiz değildir. Farz ihtiyat gereği ramazan ayı içinde de verilmemelidir. Fakat ramazandan önce fakire borç verebilir ve üzerine fitre farz olduktan sonra alacağını fitre karşılığı olarak sayabilir.
2043- Fitre olarak verilen buğday veya diğer malların, toprak veya başka bir cinsle karışmış olmaması gerekir. Karışacak olursa; halisi üç kilogram olursa ve ayırmasının zahmeti ve masrafı olmazsa veya halkın nazarında halis buğday sayılacak derecede karışan şey az olursa sakıncası yoktur.
2044- Bir kimse, kusurlu bir ÅŸeyi fitre olarak verirse, farz ihtiyat gereÄŸi yeterli olmaz.
2045- Birkaç kişinin fitresini vermekle yükümlü olan kimsenin, fitrelerin hepsini bir cinsten vermesi gerekmez; bazılarının fitresini buğday, diğer bazılarınınkini ise arpa olarak verirse yeterlidir.
2046- Bayram namazı kılan kimse, farz ihtiyat gereği fitresini bayram namazından önce vermelidir. Ama bayram namazı kılmayan kimse, fitreyi öğleye kadar geciktirebilir.
2047- Fitre niyetiyle malından bir miktarını ayırır ve bayram günü öğlene kadar müstahak olan kimseye de ulaştırmazsa, onu fakire verdiğinde, (yeniden) fitre niyeti ederek vermelidir.
2048- Fitre zekâtı farz olduğu zaman fitreyi vermez ve sonradan vermek amacıyla da ayırıp bir kenara koymazsa, farz ihtiyat gereği verirken, şeriatın kendisini yükümlü kıldığı görevi yerine getirmek niyetiyle vermelidir.
2049- Bir kimse, fitre olarak ayırdığı malı kendisine alıp, yerine başka bir şeyi koyamaz.
2050- Değeri fitreden fazla bir mala sahip olan kimsenin fitre vermeyip, bu malın bir kısmının fitre olmasını niyet etmesi, böylece o malın fitre ile kendisi arasında müşterek olması sakıncalıdır. Ama bu malın tamamını fakire vermek isterse sakıncası yoktur.
2051- Fitre zekâtı olarak ayrılan mal zayi olursa, bu durumda; eğer müstahak olan bir fakire ulaşma imkânı olduğu hâlde fitreyi geciktirmişse bedelini vermelidir. Fakat fakire ulaşma imkânı olmaz ve ihmalkârlık da etmezse zamin değildir, (bedelini ödemesi gerekmez.)
2052- Eğer yaşamakta olduğu bölgede müstahak kimse bulunuyorsa, farz ihtiyat gereği fitreyi başka bir yere götürmemelidir. Eğer başka bir yere götürür ve sonra zayi olursa, onun bedelini vermesi gerekir.