Daha önceleri Amerika öncülüğündeki Batılı güçler planladıkları her operasyonu adeta bir saat gibi dakik bir şekilde uygulamaya sokar ve amaçladığı neticelere ulaşırdı. Böylece bu güçler dünyaya istedikleri gibi nizam verir ve kendi çıkarları doğrultusunda oluşturlan bu düzenin geleceğini yine kendilerine sadakatle bağlı liderler üzerinden temin ederlerdi.
Alışılagelen bu iÅŸ görme tekniÄŸi ile Suriye ve Irak’ta söz konusu egemen güçler tarafından uygulamaya konan planların da yine dakik bir ÅŸekilde sonuçlanacağı düşünülürken bu kez böyle olmadı. Parçalara ayrılması planlanan Irak ve Suriye bir bütün olarak ayakta kalmayı baÅŸardığı gibi birbirine yakınlaÅŸarak bir baÅŸka bütünün parçaları olma noktasında mesafe katetti. DireniÅŸ Ekseni denildiÄŸinde akla gelen bu iki ülkede dünya egemen güçlerinin planlarını boÅŸa çıkaran ise halka dayalı direniÅŸ gülerinin tanzim edilmesi oldu.
Halka dayalı direniÅŸ gülerinin en öncülü olan Lübnan’daki Hizbullah Ä°srail’e karşı ortaya koyduÄŸu starejide baÅŸarılı olmuÅŸken bu kez Suudi Arabistan’ın Lübnan’ı istikrarsızlaÅŸtırmaya dönük BaÅŸbakan Saad Hariri üzerinden gerçekleÅŸtirdiÄŸi operasyonun da baÅŸarısız kılınmasını temin etti.
DiriniÅŸ Ekseni’nin en dikkat çekici renklerinden biri olan Yemen’deki Ensarullah hareketi de halka dayalı oluÅŸunun bir yansıması olarak karşılaÅŸtığı her engeli milyonları sahada toplayarak aÅŸtı, üç yıldır devam eden Suudi Arabistan önderliÄŸindeki koalisyon güçlerinin saldırıları karşısında ayakta kalmayı baÅŸardı. Ensarullah hareketi en son olarak Suudi Arabistan’ın eski devrik lider Ali Abdullah Salih üzerinden oluÅŸturmaya çalıştığı komplo karşısında da dirayetini ortaya koyup, bu komlonun da boÅŸa çıkmasını saÄŸladı.
Bütün bu yeni ortaya çıkan yapıların ortak bir özelliği var. Bu direniş güçlerinin hepsi ülkeledindeki halka dayalı ve o halkların güvenini temin edebilmiş yapılar. Bu açıdan bakıldığında Batı Asya için başta Amerika olmak üzere Batılı egemen güçlerin bölgeden tamamen sökülüp atılmasına kadar varabilecek yeni bir süreci şekillendirecek bir yapılanmanın doğuşuna şehitlik ettiğimizi söylemek mümkün.
Bölgedeki geliÅŸmeleri bu çerçevede izah eden Parstoday’da yayınlanan bir haber analizi ilginize sunuyoruz…
Yemen’de dışarıya dayalı güce karşı halk gücü
Ensarullah’a baÄŸlı Yemen Ordusu Sözcüsü, baÅŸkent Sana’nın tamamen ordunun kontrolünde olduÄŸunu ve istikrar ve güvenliÄŸin saÄŸlandığını duyurdu.
BaÅŸkent Sana’da yaÅŸananlar fitne mi yoksa darbe mi? KuÅŸkusuz bu sözcükler, son 2-3 günde Yemen’in baÅŸkenti Sana’da Ali Abdullah Salih’in yaptıklarını izah etmek için kullanılan terimlerdir. Yemen’de son yaÅŸananlar için hangi isim verilmesi önemli deÄŸil, önemli olan ÅŸu ki Yemen’deki bu olay en kısa sürede son buldu veya etkinliÄŸini kaybetti. Ali Abdullah Salih de cumartesi gününden itibaren baÅŸlayan olayın en büyük maÄŸlubu oldu.
Devrik cumhurbaÅŸkanı Ali Abdullah Salih’in Ensarullah’a karşı fitnesinin bozguna uÄŸratılmasının muhtelif nedenleri olabilir ancak, bu yenilginin en önemli nedenlerinden beri, Ensarullah’ın OrtadoÄŸu’da yeni ortaya çıkan kimlik olarak bilinen “halk bazlı güç”e dayalı olmasıdır.
Ãœniversite hocası olan Ali Kerimi Mele, OrtadoÄŸu’daki “halk bazlı güç” konusunda şöyle diyor: “OrtadoÄŸu’daki halk bazlı güç, bu bölgedeki iç ve dış kaynaklı geliÅŸmelerinden kaynaklanıyor ki dış güçlere baÄŸlı rejim bazlı güç için meydan okuyor. Esasında, halk bazlı güç, halk güçlerinin kurulmasına dayalı olup, OrtadoÄŸu’da iç kaynaklı güvenliÄŸi saÄŸlamaya çalışan bir güçtür.”
Gazeteci-yazar Saadullah Zarii de, “halk bazlı güvenlik, kökü bir ülkede, dalı baÅŸka bir ülkede olan ödünç alınmış bir güvenlik deÄŸil, kökü ve dalı aynı ülkede olan bir güçtür,ancak böyle bir güç tehditler karşısında durabilir.” deÄŸerlendirmesinde bulunuyor.
Halk bazlı gücün temel ilke ve unsurunu halk ve yerel unsurlara dayalı güçler teÅŸkil ediyor. Arap dünyasında 2011 yılındaki geliÅŸmeler öncesine kadar, sadece Lübnan Hizbullah’ı halk bazlı güç kategorisinde yer alıyordu. Ancak 2011’den sonra, Irak, Suriye ve Yemen’de halk bazlı güçlere baÅŸvurulmuÅŸ oldu. Suriye’de gönüllü seferberlik, Irak’ta HaÅŸdi Åžabi’nin kurulması ve Yemen’de Ensarullah’ın güç kazanması, halk bazlı güç için önemli örneklerden sayılıyor.
GeçtiÄŸimiz 3 senede Ensarullah ile Ali Abdullah Salih baÅŸkanlığındaki Yemen Halk Kongresi Partisi, Suudi koalisyonu ve firari ve eski cumhurbaÅŸkanı Mansur Hadi’ye baÄŸlı güçlerle mücadele için bir nevi taktiksel iÅŸbirliÄŸi geliÅŸmiÅŸ olsa da, esasında Ensarullah’ın meÅŸruluÄŸu, “halk bazlı” bir güç olduÄŸu için diÄŸer gruplarla karşılaÅŸtırılamaz.
Geçen 3 senede Abdullah Salih, Ensarullah ile mütecaviz Suudi koalisyonu ve uşaklarına karşı işbirliği yapsa da ancak zaman zaman sabotaj girişimleri de oldu.
Aslında devrik cumhurbaÅŸkanı Salih, Ensarullah halk gücünün yardımıyla kendi hedeflerine ulaÅŸmaya çalıştı, ancak bunda baÅŸarısız oldu ve son günlerde Sana’da patlak veren olay, Ensarullah’ın müdahalesiyle son buldu ve baÅŸkentte yeniden tam kontrol saÄŸlanmış oldu.
Yemen İçiÅŸleri Bakanlığı da dün yaptığı açıklamada, baÅŸkent Sana’daki fitnenin son bulduÄŸunu ve hainlerin cezalandırıldığını duyurdu.
Ortadoğu bölgesinde halk bazlı güçlerin ortaya çıkması ve giderek güç kazanmasıyla bölgenin güç yapısı ilerleyen yıllarda daha farklı olabileceği ve bölge dışı güçlerin bölgenin güvenliğini sağlamaktaki rolü azalmış olabileceği düşünülüyor.
OrtadoÄŸu’da halk bazlı güçlerin sayısının artması, esasında dışarı baÄŸlı rejimler için en büyük mesele sayılıyor ve yeni geliÅŸen bu güçler, sözkonusu rejimlere meydan okuyor.
Zaman ilerledikçe, halk güçlerinin bölge gelişmeleri üzerindeki etkinliği artıyor.
Bu durum, ABD gibi bölge ülkelerinin iç iÅŸlerine müdahaleye alışık olan Batılı ülkeler için hiç de hoÅŸ bir durum deÄŸil. Nitekim, ABD Kongresi’nin HaÅŸdi Åžabi’yi yaptırım listesine alma çalışmaları da onların rahatsızlığını ortaya koymaktadır.