Cumhuriyet’ten Duygu Güvenç’in haberine göre, 2012 yılından itibaren, Türkiye’den Irak ve Suriye’ye giderek IŞİD’e katılanların aileleri DışiÅŸleri Bakanlığı baÅŸta olmak üzere uzun süredir resmi makamlar nezdinde giriÅŸimde bulunuyor ve Türkiye’de yargılanmak istiyordu.
Bu girişimlerin ardından Dışişleri, Bağdat ile konuyu ele aldı. Türkiye’nin girişimleri sonucu 3 farklı hapishanede bulunan Türkler, Bağdat yakınlarındaki bir hapishanede toplandı. Irak nezdinde yapılan girişimler sonucu hapishanelerdeki IŞİD’li Türk kadınların kimlik tespiti yapıldı. Bu kimlik tespiti sırasında Dışişleri Bakanlığı’na verilen dilekçelerdeki isimlerinin büyük çoğunluğunun doğru olduğu da ortaya çıktı. 400 kadar kadın, 200 kadar çocuk olduğu öğrenilirken, 16 Türk hakkında verilen idam cezalarına karşın Türkiye, Bağdat izin vermediği için henüz bu kişilere konsolosluk hizmeti vermek üzere ulaşamadı. İlk idam kararının hemen ardından Dışişleri’nin infazı önlemeye yönelik girişimde bulunduğu öğrenilirken, Ankara, infazın gerçekleşip gerçekleşmediğini ilk etapta teyit edemedi. Irak’ta seçimler yaklaşırken, IŞİD’lilere verilen idam cezası sayısının da artması bekleniyor. Bundan Türk IŞİD’lilerin de payını alacağı ve bugün 16 olan sayının artacağı tahmin ediliyor.
Irak çocukların iadesine olumlu yaklaşıyor fakat kadınların bir kısmının iadesi konusunda Ankara’nın umutlu olmadığı belirtiliyor. Özellikle ilk idam cezası verilen kadının durumunun netleÅŸmemesi, BaÄŸdat’ın bundan sonraki tutumunun ne olacağına dair de soru iÅŸaretlerine neden oldu.
Irak’ın IŞİD’e katılan Türk erkeklere dair ise iade sürecini işletmesi beklenmiyor. Türkiye’nin öncelikli çabalarının büyük oranda 12 yaş altındaki 19 çocuk üzerinde yoğunlaştığı öğrenilirken Irak, 12 yaş üzerindekileri çocuk olarak görmüyor.