Tahran’da vuku bulan terör olayına da deÄŸinen İslam İnkılabı Rehberi, bu gibi olayların halkın ve yetkililerin iradesinde en ufak bir halel getiremeyeceÄŸini, İran halkının daha güçlü olarak kendi hareketini sürdüreceÄŸini ve ilerleyeceÄŸini söyledi.
Dün (Çarşamba) öğleden sonra öğrencilerden kalabalık bir grubla üç saatlik bir görüşme gerçekleştiren İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamenei, muhtelif bilimsel mevzuular ve üniversitelerle ilgili konular hakkında, ayrıca ülkenin siyasi, ekonomik ve kültürel meseleleriyle ilgili öğrencilerin görüş ve tekliflerini dinledikten sonra yaptığı konuşmada, öğrencilerin sulta düzenine karşı İslam nizamı içinde verilen mücadelenin en ön safında yer aldıklarını hatırlatarak, olaylara amaçlı yaklaşım ve geçici yenilgiler karşısında umutsuzluğa kapılmamanın öğrencilerin sorumluluk duygularının birer tamamlayıcısı olduğunu belirtti ve üniversitenin temel rüknünün bilim olduğunu, üniversite ailesinin en önemli görevinin ise alim üretmek, bilim üretmek ve alim ve bilime sahih bir yön vermek olduğunu söyledi.
İRİB’in haberine göre konuÅŸmasının ilk bölümünde öğrencilerden bazıları tarafından yapılan konuÅŸma ve ileri sürülen görüşlerin oldukça metin, güçlü, yerinde ve üstün vasıflı niteleyen Ayetullah Hamenei, bilim bakanlığı ve Azad üniversitesi yetkililerinden öğrencilerin bu görüşlerini dikkate almaları tavsiyesinde bulunarak, “burada gündeme getirtilen görüşler öğrenci topluluklarının düşünce seviyesinin inkılabın ilk yıllarına ve hatta son yıllara oranla geliÅŸtiÄŸini göstermekte ve bu iÅŸte ihtiyacımız olan ÅŸeydir” dedi.
Açıklamalarına, “Sulta Düzeni” kavramını beyan etmekle baÅŸlayan İslam İnkılabı Rehberi, sulta düzeninin iki kutuplu global bir düzen olduÄŸunu, bir kutbunda “sultacılık” ve öteki kutbunda ise “sulta altındakiler” yer aldığını söyledi.
KonuÅŸmasının devamında sulta düzeni altında oluÅŸan ikiciliÄŸe temasla, “iki çeÅŸit “ilerleme ve duraklama”, iki çeÅŸit “giriÅŸimcilik ve taklit”, iki çeÅŸit “siyasi bağımsızlık ve bağımlılık”, iki çeÅŸit “özgüven ve pasiflik” ve son iki veya üç asır boyunca oluÅŸan diÄŸer bir takım iki çeÅŸitlilik daha mevcut olup,  sultacı ülkeler kendi bilimsel ve dakik programları sayesinde kendi düşüncelerini, kültür ve adetlerini sulta altındaki ülkelere aktarmak suretiyle bu durumu daimi ve sürekli hale getirmeye çalışmışlardır” dedi.
Ülkelerden sadece bazılarının sultacılığın bazı kesimlerinden kendilerini kurtarmayı baÅŸarabildiklerini hatırlatan İslam İnkılabı rehberi, bu ÅŸartlarda İslam İnkılabının sulta düzeni karşısında göğsünü siper ettiÄŸini ve İran’ı bu bataklıktan tam olarak kurtarmayı baÅŸardığını söyledi.
“Sulta düzeniyle ilgili tüm meselelerden kurtulmak ve ülkenin tüm kültürel, siyaset ve ekonomi iÅŸlerinin sulta akımının ters istikametinde idaresi İran İslam Cumhuriyetinde kesin bir kanun haline gelmiÅŸtir. Elbette bu hususta bir takım sakatlılıklar da olabilir ama bu mesele kanunun olmayışı veya aykırı yasaların mevcut olmasından farklıdır” ifadesini kullanan İslam inkılabı rehberi, bir bakanlığın icraatını örnek göstererek bir düzeni karalamaya çalışanların davranışlarının yanlış olduÄŸunu belirterek, bir nizamın iÅŸlerliÄŸinin en büyük kanıtı onun devamlılık ve bekası olduÄŸunu ve İslam nizamı baÅŸarısız olsaydı ÅŸimdiye kadar çoktan yutulmuÅŸ olabileceÄŸini belirtti.
Ayetullah Hamenei, İslam nizamının büyük güçler karşısındaki sarih ve kararlı tutum ve tavrını ortaya koymasının çok önemli bir olay olduğunu belirterek, İslam İnkılabının sulta düzeni karşısındaki direnişi sayesinde İran halkına kimlik ve hedef kazandırmayı başardığını söyledi.
“İran ve İranlı KimliÄŸi”nin global güçlerce yutulamamasının sebebi olduÄŸunu hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi, “İran halkının kimliÄŸi ve bu halkın sayısız ülküleri, doÄŸal olarak sulta düzenini İslam İnkılabı ile karşı karşıya getirdi ve İslam nizamı ile dünyada etkili akımlar ve büyük güçler arasında sorunlu bir mücadele baÅŸlamış oldu” dedi.
Ayetullah Hamenei, güçlerin “katı, yarı katı ve yumuÅŸak” metotlardan yararlanmakta olduklarını belirterek, üniversite ve öğrencilerin bu mücadelede çatışmanın temel merkezlerinden biri olduÄŸunu belirterek, geçmiÅŸ yıllarda üniversitelerin üniversitenin mücadele alanından çıkarılması yönünde bir çok giriÅŸimin yapıldığını söyledi.
İslam İnkılabının ilk yıllarında üniversitelere inkılap karşıtı akımların ve muhaliflerin musallat olduÄŸunu ve o yıllarda üniversitelerin gerçek manada bir meydan savaşı ve  tartışma savaşı alanı konumunda bulunduÄŸunu ama sonunda Müslüman öğrencilerin bu mücadele sahnesinden baÅŸarı ve zaferle çıktığını belirten İslam İnkılabı Rehberi, “ne yazık ki o dönemde Müslüman öğrenci toplulukları içerisinde bir takım aksaklıkların meydana geldiÄŸini, üniversite ve casusluk yuvasını fetheden öğrencilerden bazılarının, yorumlama ve muhteva zafiyetinden dolayı, ayrıca heyecandan kaynaklanan aşırıcılık nedeniyle içten yenildiklerini ve darbe aldıklarını söyledi.
Üniversitelerden inkılabın silinip atılması yönünde düşmanların çabası doğrultusunda içte de bazı kişilerin girişim ve açıklamalarını eleştiren Ayetullah Hamanei, bazılarının üniversitelerde Hizbullahi ruhun zayıflatılmasına katkıda bulunduklarını söyledi.
Ayetullah Hamenei konuÅŸmasının bu bölümünde üniversiteler içinde İnkılap ve İslam’a baÄŸlı kesimlere hitaben, İslam nizamının sulta düzeni karşısındaki sürekli mücadelesinin en ön safında yer almaları, çatışma ve mücadele sahnesi geliÅŸmelerini yakından takip ederek onun karşısında insani, milli, İslami ve uluslar arası sorumluluk içinde olmaları gerektiÄŸini söyledi.
Öğrencilerden deÄŸerler ve ülküler konusunda ciddi talepler içinde olmaları, geçici yenilgilerin onları umutsuzluÄŸa düşürmemesi gerektiÄŸini belirten Ayetullah Hamenei, “EÄŸer yenilgiler ve darbeler sebebiyle umutsuzluÄŸa kapılmış olsaydık mücadele döneminde veya zoraki savaÅŸ yıllarında umutsuz olmamız gerekirdi. Ama o dönemde asla yenilgiler karşısında umudumuzu yitirmedik, zira ye’s ve umutsuzlukla zafer elde edilemez” ifadesine yer verdi.
Öğrencilerden İslam İnkılabının eÅŸsiz getirilerini korumalarını isteyen Ayetullah Hamanei, her zaman İslam İnkılabı nedeniyle onur duygusu içinde olmaları gerektiÄŸini belirterek, “Bugün dünyanın en büyük güçlerinin batı Asya (OrtadoÄŸu) bölgesindeki siyasetleri yenilgiyle sonuçlanmıştır ve bizzat onların kendisi bu yenilginin sebebinin İran İslam Cumhuriyetinin kudret ve nüfuzu olduÄŸunu itiraf etmekteler; İnkılabın talebinin tahakkuk bulması ve Amerika ve beraberindekilerin taleplerinin tahakkuk bulmaması acaba küçük bir kazanım mıdır?” dedi.
Düşman’ın, “Faydasızdır”, “BaÅŸarılı olamazsınız” ve “elinizden bir ÅŸey gelmez” gibisinden telkinlerine temas eden İslam İnkılabı Rehberi, ülke içinde de bazılarının düşman’ın istediÄŸi ÅŸeyleri topluma telkin etmeye çalıştıklarını, konuÅŸmalarında, gazetelerde, sanal alemde bunu yüksek sesle tekrarladıklarını söyledi.
“Öğrenci teÅŸekkülleri dış düşmanla karşılaÅŸmada özgürdürler ve diplomasi meselelerde bazı dış mevzularla ilgili tutum diplomatlara aittir ama öğrenciler de dış konularda kendi düşünce ve sözlerini sarih ve yüksek sesle dile getirmeliler” diyen Ayetullah Hamanei, konuÅŸmasının bir baÅŸka bölümünde ise “bilim”in üniversitenin temel rüknü olduÄŸunu hatırlatarak, üniversitenin en önemli vazifesinin alim eÄŸitmek ve üretmek, bilim üretmek ve alim ve bilimi sahih bir biçimde yönlendirmek olduÄŸunu söyledi.
İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının devamında öğrenci teşekküllerine hitaben 9 tavsiyede bulundu.
Üniversitelerde dindar topluluklara karşı düşmanlık amacıyla oluÅŸturulmuÅŸ veya seçim sebebiyle geçici olarak ortaya çıkmış ve tek kullanımlı bazı öğrenci teÅŸekküllerine deÄŸinen Ayetullah Hamanei, “Bizim bu toplantıdaki muhatabımız o teÅŸekküller deÄŸil, bilakis asıl muhatabımız İnkılap ve İslam nizamına inanan ve düşmanlarla mücadeleyi kabul eden öğrenci kuruluÅŸları iledir” dedi.
“Ülkücülüğün unutulmaması” İslam İnkılabı Rehberinin öğrenci kuruluÅŸlarına ilk tavsiyesiydi. Bununla ilgili olarak İslam İnkılabının deÄŸerli ülkü ve hedeflerini beyan eden Ayetullah Hamanei, adaletli, özgür, geliÅŸmiÅŸ, imanlı, dindar, varlıklı, güçlü, saÄŸlam ve müstakil bir toplumun oluÅŸturulmasının, insanın kendi canını uÄŸruna feda etmesi gereken ülkülerden olduÄŸunu bildirdi.
İslam İnkılabı Rehberinin ikinci tavsiyesi ise “gerçekçilik”ti. Bazılarının gerçekçilikten gayelerinin sadece engellere dikkat gösterilmesi olduÄŸunu hatırlatarak, olumlu gerçeklerin görülmesinin gerçekçilik olduÄŸunu bildirdi.
İslam İnkılabı rehberi konuşmasının devamında öğrencilere tavsiyede bulunarak onlardan, tatlı ve acı muhtelif olaylarda aktif rol üstlenmelerini ve sadece seyirci kalmamalarını istedi.
“Üniversitelerde İnkılap diyalogunun üstün gelmesi amacıyla çok yönlü ve ciddi bir faaliyet içinde olmak” Ayetullah Hamenei’nin vurguladı bir diÄŸer husus olup, umutsuzluk ve ye’s’in yanlış olduÄŸunu hatırlatarak, elbette bu hususta muhatabının üniversiteler olmadığını, ülke genelinde düşünce cihadı çekirdeklerinin her birinin bu hususta bağımsız olarak hareket etmeleri gerektiÄŸini söyledi.
Bazen düşünce, kültür ve siyaset organlarının aksamaya uğradıklarını ve pratikte tatil olduklarını ve bu durumda yumuşak savaş subaylarının kendi sorumluluklarının bilincinde olarak ateş açma yetkisiyle gerekli girişimlerde bulunmaları gerektiğini belirten Ayetullah Hamenei, öğrenci kuruluşlarından kendi muhatapları ile ciddi iletişim içinde olmaları gerektiğini bildirerek, bu konuda sanal alemle yetinmemelerini, ortak yuvarlak masa tartışmaları dergi yayınları ve grup tartışmalar suretiyle kendi amaçlarını sahih yollarla beyan etmelerini istedi.