Ayetullah Seyyid Ali Hamenei’nin 29 Ağustos günü yayınlanan ve Müslümanların birliğine dair önemli mesajlar içeren Hac mesajının tamamını sizlerle paylaşıyoruz:
“Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbine şükürler olsun; Allah’ın selamı nebilerin sonuncusu efendimiz Hz. Muhammed, pak imamlar ve seçkin sahabeleri üzerine olsun.
Hacca katılma saadetini bu yıl da dünyanın çeşitli yerlerine mensup nice mü’mine nasib eden ve onların bu feyizli kaynaktan yararlanmalarını; her saati ganimet sayılması gereken, mucizevi bir iksir gibi gönülleri değiştiren ve ruhları arındırıp ziynetlendiren şu kutlu günler ve gecelerde Allah’ın azametli evi civarında huşu içerisinde ibadet ve zikirle meşgul olmalarını sağlayan yüce Allah’a şükürler olsun.
Hac, nice sırlara sahip bir ibadettir ve Allah’ın yüce evi de ilahi bereketlerle dolu ve Hak Teala’nın ayet ve delillerinin yansıdığı bir mekandır. Hac, mü’min, huşu ehli ve tedbirli bir kulu manevi konumlara nail edebilir ve onu yüce ve nurlu bir insana dönüştürebileceği gibi onun basiret ve cesaret sahibi, eylem ve cihad ehli bir unsura yücelmesini de sağlayabilir. Bu farzın manevi ve siyasi boyutu ile ferdi ve içtimai yönü çok açık, dolgun ve eşsiz bir yapıya sahip olup, Müslüman toplumların bugün haccın her iki boyutuna da ihtiyacı vardır.
Günümüzde bir yandan materyalizmin büyüsü modern araçlarla kitleleri aldatıp yok oluşa sürüklemekte ve diğer yandan da sulta düzeninin siyasetleri Müslümanlar arasında fitne salıp savaş kışkırtıcılığı yaparak İslam ülkelerini emniyetsiz ve ihtilaflarla dolu bir cehenneme dönüştürme eylemindedir.
Hac, İslam ümmetinin başına gelen her iki büyük belaya şifa olabilecek ilacı sunabilir. Hem gönülleri bu pisliklerden arındırarak takva nuru ve marifetle aydınlatabilir hem de gözlerin İslam dünyasının acı gerçeklerini görmesine, azimlerin gerekli eylemler için kuşanmasına neden olabilir.
Günümüzde İslam dünyası tam bir emniyetsizlik içerisindedir. Ahlaki, manevi ve siyasi emniyetsizlik. Bunun ana faktörü, gaflet ve düşmanların acımasız hücumudur. Bizler düşmanın hücumu karşısında dinî ve aklî görevimizi yerine getirmedik. Hem “kafirler karşısında şiddetli” hem de “kendi aramızda merhametli” davranma ilkemizi unuttuk. Bunun sonucunda Siyonist düşman İslam dünyası coğrafyasının kalbinde fitnelerini sürdürdü ve bizler Filistin’in kurtarılması şeklindeki temel görevimiz konusunda gaflete düştük ve Suriye, Irak, Yemen, Libya ve Bahreyn’de iç savaşla, Afganistan, Pakistan ve benzeri bölgelerde terörizmle mücadeleyle oyalandırıldık.
İslam ülkelerinin liderleri ile İslam dünyasındaki siyasal, kültürel ve dini elitlerin omuzlarında ağır vazifeler bulunmaktadır: Vahdeti sağlamak, kitleleri kavmi ve mezhebi kavgalardan uzak tutmak, milletleri emperyalizm ve siyonizmin ihanetleri ve düşmanlık yöntemleri karşısında bilinçlendirmek, kitlelerin çetin ve yumuşak savaşın çeşitli alanlarında düşmana karşı koyabilmesi için gerekli donanımı sağlamak, günümüzde dünyanın çeşitli noktalarında üzüntü ve protesto nedeni olan Yemen ve benzeri yerlerdeki acı örnekler gibi İslam ülkelerinde sürmekte olan faciaları acil olarak durdurmak, Myanmar’da ve daha nice yerlerde olduğu gibi mazlum Müslüman azınlıkları ciddi olarak savunmak ve hepsinden daha da önemlisi Filistin’i savunup korumak ve yetmiş yıla yakın bir süre gaspa uğramış ülkeleri için mücadele veren bir milletle işbirliği ile kayıtsız şartsız bir birlikteliğe önem vermek.
Bu ağır görevler hepimizin omuzlarındadır. Milletler, bu görevleri ülkelerindeki devletlerden talep etmeli, elitler de yılmaz bir azim ve halis niyetle bu amacın hayata geçirilmesi için çaba harcamalıdır. Bu eylemler, Allah dininin kesin zaferini müjdeleyen adımlardır ve hiç kuşkusuz, ilahi vaat uyarınca Allah’ın zaferi nasib etmesini sağlayacaktır.
Zikrolunan bu eylemler, haccın sunduğu derslerden bazılarıdır ve bu derslerin doğru anlaşılması ve yerine getirilmesi umulur.
Hepinizin haccınızın kabul edilmesini niyaz ediyor, Mina ve Mescidu’l-Haram şehitlerini anıyor ve onlar için Rahim ve Kerim olan Allah katında ulvi dereceler diliyorum.
Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun.
Seyyid Ali Hamanei”